Bilhassa Clinton yönetimi ile birlikte Büyük Çin (Greater China) kavramı işlenmeye başlanmıştır. Çinliler de 20 yıldan uzun süredir devamlı %7-8 büyüyen ekonomileri ile bunun semeresini toplamaktadırlar.
Aynı dili konuşan Tayvanlı, Hong Kong’lu, Çin Halk Cumhuriyetindeki ve denizaşırı ülkelerdeki (ABD, İngiltere, Kanada, Tayland, Endonezya, Malezya, Filipinler, Avustralya, Yeni Zelanda) Çinliler bir network anlayışı içerisinde inanılmaz bir ekonomik dinamizm yaratıyorlar.
Örneğin, Kanton’daki döşemelik deri tabakhanesi kromlu derisini Tayland’a; Tayland’daki döşemelik deri tabakhanesi de bitmiş derisini Çin’deki deri mobilya ihracatçısına satmaktadır.
Burada tarihi ve etnik bağlar da etkin bir rol oynamaktadır.
Diğer bir örnekte ise, deri mobilya konusunda uzmanlaşmış Singapur merkezli ve halka açık bir holding 27 ülkede teşkilatlanmış, üretiminin yarısından fazlasını Asya- Pasifik ve Almanya’ya ihraç eden, Çin’de iki tabakhanesi, Malezya ve Singapur’da deri mobilya fabrikaları olan, Asya-Pasifik’in en büyük deri mobilya üreticilerinden biridir.
Çin, ülke genel ihracatının % 60’ını bölgesel pazarlarına yapıyor.
Küreselleşmenin ivme kazandırdığı ticarette bölgeselleşme eğilimlerinin neticesinde Büyük Çin (Çin/Tayvan/H.Kong), Kore ve Güney Doğu Asya (Endonezya, Tayland, Vietnam,Filipinler) deri sanayiinde işbirliğine yönelmişlerdir.
Böylece Kore, Tayvan ve Hong Kong’ daki tabakhaneler ile ayakkabı ve saraciye üretimi Çin ve Güney Doğu Asya ülkelerine doğru yer değiştirmiştir.