35 yılı aşkındır ihracat sektörünü meslek edinmiş bir profesyonelim. “İhracat Misyonu” ile 4 kıtada 30 ülkeye ihracat seferlerinde bulundum, Hong Kong’da da 5 yıl sürekli kaldım. İhracatçılık mesleğimden edindiğim bilgi ve tecrübelerin üzerinde düşünerek bu kitap kapsamındaki projeleri ürettim.
2018 dünyada Ticaret Savaşları’nın ABD tarafından başlatıldığı yıldır. Çünkü önümüzdeki on yıl içinde 2028’e kadar Çin, dünya liderliğini ilan edecektir. 1978’de başlatılan Çin Liderlik Planı 50 yıllık süreyi kapsamaktadır ve 2028 yılında tamamlanacaktır. ABD’nin Nixon’un Çin ziyaretinden buyana uyguladığı Büyük Çin (Greater China) politikası 11/9 dan başlayarak tedricen terkedilmiş ve Ticaret Savaşları sürecine girilmiştir.
ABD’nin 6 Temmuz 2018’de uygulamaya koyduğu ek vergilerle, ticaret savaşları resmen başladı. Okyanusların kıyıları ticaret savaşlarına tanıklık ediyor. Atlantik’te ABD ile Avrupa didişirken, Pasifik kıyılarında ABD ile Çin ticaret savaşlarını başlattılar. ABD her iki okyanusta da başoyuncu. O halde Avrupa ile Çin aynı kamptalar. Ortak düşman ise ABD.
Türkiye’nin Misyonu ise serbest ticarettir ve anlaşmalarla sürekli genişletilmiştir. Her iki okyanusa da geçit veren Beş Deniz’de baş aktör olma yolunda ilerlemektedir.
Üç kıtanın hakimi Osmanlı İmparatorluğu, Amerika kıtasının güneyindeki kıymetli madenlerin (altın, gümüş) yağmalanıp Avrupa’ya getirilmesi ile enflasyon sarmalına girmiş; liderliğini Avrupa güçlerine kaptırmış ve neticede Küçük Asya’ya sığınarak başka bir devlet yapısına dönüşerek yoluna devam edebilmiştir.
Yazar, 1999 yılında Alibaba firmasının kurucusu Mr. Jack Ma’ nın dilegetirdiği vizyonuna bir konferans vesilesiyle Hong Kong’da bizzat tanıklık etmiş ve bu vizyonun birkaç on yılın ardından gerçekleşmesi üzerine hayranlığını gizleyemerek, bu kitabı yazmaya karar vermiştir. “Biz Çinli firmalar, okyanustaki küçük karidesleriz, ama dayanışmamız büyük bir etki yaratır. Siz Nokia, Ericcson gibiler ise okyanuslardaki köpek balıkları gibisiniz” Mr.Ma-CEO, Alibaba.com, 1999, Hong Kong. Evet, 20 yıl sonra Alibaba firması 250 milyar dolar değerli iken, 20 yıl öncenin liderleri Nokia ve Ericsson firmalarının toplam değeri 36 milyar dolardır ancak.
İhracat Vizyonu’nun önderi Turgut Özal 1929 İktisadi Buhranı’ndan kalma binlerce sayfalık TPKK düzenlemelerini bir çırpıda 10 sayfaya indirerek, ihracatımızın önünü açmıştır. Diğer yandan 1937 tarihli ve 2.Dünya Savaşı öncesi koşullarında ilk olarak kanunlaştırılan İhracatçı Birlikleri mantalitesi, pazar odaklı değil de ürün/sektör bazında düzenlenmiş olduğu için ihracatın önünde bir engeldir.
İhracat, sadece bir mesele değildir; bir fırsat penceresidir de. 1 Eylül 1922 emri halen geçerlidir ve uygulanmaya devam edilmektedir. Bu nedenle, incelememizde çözümsüzlük odaklı planlar değil, küresel bir analiz esas alınmış ve ana çerçeve olarak Afrasya (Afrika-Asya) yüzyılının fırsat kavramları değerlendirilmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “İlk Hedefiniz Akdeniz’dir, İleri!” direktifi çağlar aşan bir stratejidir ve Beş Deniz’in (Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz Hazar, Basra) merkez ülkesi Türkiye’nin İhracat Vizyonu; Yeni Akdeniz (Asya, Pasifik Okyanusu) pazarlarını esas almaktadır. İpek Yolu’ndaki ikibin yıllık mirasımız, en önemli hazinemizdir.
Hedefimiz “Yeni Akdeniz” !
Konuları boyutlandırmak her zaman daha net ve kapsamlı değerlendirmeleri de beraberinde getirmektedir. Hele de üç boyutlu bir bakış değişik ve çeşitli açılardan ortaya çıkan farklı perspektiflere de öncülük etmektedir. Vizyon ve Misyonu fiiliyata geçirmek ise ancak inovasyonlar ile hayatiyet kazanacaktır. İhracatta İnovasyon Sistematiği de kitabımızdaki projelerden birisi olarak geliştirilmiştir.
İhracat, biz Türklerin 20.yüzyılın son 20 yılından başlayarak tanıştığımız bir olgudur. Çok geç bir tanışmadır söz konusu olan. Malların bir ülkeden diğerine gönderilmesi anlamındaki ihracat tabirine ilk kez İngiliz dilinde 1660’larda rastlanmıştır. Demek İngilizler takriben 400 yıldır ihracatı milletlerine meslek edinmişlerdir.
Türkler için ise binlerce yıllık İpek Yolu ticaretine, Büyük Asya’yı, Küçük Asya’yı, Rumeli’ni kervansaraylarla şenlendiren, donatan bir geleneğe rağmen ancak 1980’lerde içselleştirdiğimiz bir tanışıklıktır. Tanıştıran kişi ise büyük bir devlet adamımızdır: Merhum Turgut Özal. Vizyon ve ihracat kelimeleri dilinden hiç düşmeyen Özal’ın bayrağını eline alan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılından başlayarak 2023 yılı 500 milyar dolarlık hedefini uygulamaya koymuştur. Söz konusu olan Özal’ın “21.asır Türk asrı olacaktır” hedefine erişmek için, 21.yüzyılın ilk çeyreği bitmeden ihracatımızı 500 milyar dolar seviyesine çıkarmaktır.
İhracatı kendisine misyon edinmiş bir profesyonel olarak 35 yıldır ihracatçıyım. Bu misyoner mesleğini yaygınlaştırmamız, gençlerimize de benimsettirmemiz, sevdirmemiz lazımdır. O manada deneyimlerimi de kitaba aldım.
Hasılı; İhracat bizleri dış dünya gerçekliği ile tanıştıran, yüzleştiren, anlık gelişmeleri takip ederek kendimizi yenilememizi sağlayan bir aksiyon. Terkibini; Vizyon, Misyon ve hele de İnovasyonlar ile yapabilirseniz, Milletinize en büyük bir hizmeti yapmış olursunuz.
500 milyar dolarlık İhracat hedefinin kritik koşulu Bordo Bereli zihniyeti taşıyan Memleket ve İhracat sevdalısı 81 ilimizdeki ihracatçı girişimciler ile 170 ülkede faal işadamlarımızdır.