Levent Ağaoğlu –Beyefendinin bahsettiği gibi Yunanlılar, Akdeniz gücü, üç bin yıldır Akdeniz’de koloni halinde yaşıyorlar. Türkler’de sonra Nazım Hikmet’in şiirinde olduğu gibi “Uzak Asya’dan dört nala” Akdeniz bölgesine geliyorlar. Burada benim sormak istediğim düşünsellik; ben Pekin Kitap Fuarı’ndaydım. Orada Çinliler “100 filozof” diye bir kitabını lanse ettiler. O kitabı alıp baktığımda 100 dünya filozofu’nun 13 tanesi Çin’li, diğerlerinin hepsi Batılı. İlk filozoflar, Tales, Anaksimandros, Pisagor. Şimdi ben coğrafyaya bakarım. Bunlar üçü de Türkiye coğrafyasından. Bu genetik havuzu düşünsel yönden nasıl değerlendirebiliriz? Yani biz mübadele yerine birbirimizle nasıl etkileşebiliriz, sen git, sen gel yerine nasıl birlikte olabiliriz? Yani Çinlilerin yaptığı kitapta, yüz kişiden ilk üç kişi Anadolu doğumlu, Pisagor Sisam Adası’ndan, onu da Anadolunun uzantısı sayıyorum. Sizin felsefe çevirilerinizde var. O açıdan nasıl yaklaşırsınız? Mesela Kıbrıs benim şahsi değerlendirmem açısından, Milet-İskenderiye-Bağdat üçkeninde yer alır, gerçi şu an orada siyasi çekişmeler var, siyasi çekişmelerden kastettiğim Türk-Yunan değil, başka dünya güçleri var. Orası aslında bu düşünsel birikimin temsil edildiği bir Türk-Rum coğrafyası. Ben Rumeli’liyim, anam babam Rumeli’den gelme insanlar. Rumluğu ben övünülecek bir husus olarak görmem, Rumluktan kastım Roma İmparatorluğu’nun varisi olmaktır. Böyle bir genetik havuzdan nasıl yararlanabiliriz? Çok teşekkür ederim.
Ari Çokona – Demin bir şey söyledim, herhalde yanlış anlaşıldı. Yani bunların üretime daha fazla ilgi göstermesi belki azınlık olmalarındandır, mesela Museviler de öyle. Oliver Sacks’ı bilirsiniz, onun bir kitabını okumuştum. Diyor ki; ”Benim babam 17 kardeşti, annem 16 kardeşti, hepsi doktor ve profesör”. Olacak şey değil, 1800’lerin sonundan bahsediyoruz. Benim ailemde üniversiteyi bitiren ilk adam benim, benim dedem okuma yazma bilmiyordu. Demek istediğim; azınlıklar mecburlar böyle yapmaya, büyük bir toplumlarda, büyük ülkelerde var olmak istiyorsanız, sizin özel yetenekleriniz olmalı, kendinizi devam ettirmek istiyorsanız, biraz daha fazla uğraşmanız gerekmektedir. Ermeniler de de öyledir, Musevilerde de öyledir. Yani ne bileyim Çin’de Türklere bakarsak, onlar da öyledir. Amerika’da yaşayan Nijeryalılar da öyledir. Geçen bir yerde okudum, Amerika’da üniversite okuma oranı %11 Amerika’da yaşayan Nijerya göçmenlerinde %41 mi ne, insanlar mecbur, yapmazsa ya basketbolcu olacak ya hamal olacak. Yani o mantıkla söylüyorum, başka bir kastım yok.
Genetik havuzdan bahsettiniz bir çalışma yapılmıştı. Yunanistan’dan, Türkiye’den ve bütün ülkelerden DNA topladılar. Antik şeylerle kıyaslayarak DNA gruplarıyla kıyaslayarak Türkiye’de ki çağdaş insanların Antik Yunan insanlarına daha yakın olduğu ortaya çıktı. Yunanistan’da yaşayanlar bu genetik kodluktan daha uzak, demek istediğim insanların Rum, Musevi ya da ermeni olması ırksal bir şey değildir. Toplumsal bir olaydır.
– Melezleşmişiz,
Ari Çokona – Hem o, hem de benim Rum olmam tesadüftür, annemle babam Rum olmasaydı, Çin’li olabilirdim gibi.. Bir de şunu söylemek istiyorum, hani Batılılar hep der ki; üstün insan sarışın olur, mavi gözlü olur falan, sarışın saçlar mavi gözler neandertal insandan gelir, yani Avrupalılar o kalın kaşlı, yaban insanlardan olduklarını farkında değiller. Yani onu düşündüğümüz zaman tuhaf şeyler çıkıyor ortaya, kimin ne olduğu belli değil.